Adli Antropoloji’de Temel Sorular


Adli Antropoloji ile ilgilenenlerin birçok bilimsel yazıda karşılaştığı belli başlı sorular vardır.. Basit ve herkes tarafindan anlasilir bir dille bu sorular üzerinde kısaca duracağım.

Baslayalim..

Bir arazi ya da bir binanın arka bahçesi gibi bir alan düşünün. Burada kemik parçalari olduğunu düşündüğünüz nesnelerle karşılaştınız.

Sokak hayvanlarına bırakılan kemiklere benzetemediğiniz bu kalıntılar sizde şüphe uyandırdı. Bu şüpheyle eve dönmektense polisi arayıp en azından içiniz rahat etsin istediniz.

Polis bahsedilen alana geldi.

İlk incelemeler yapıldı.

Bu kalıntıların iskelet parçası olduğunu düşünen polis, alanı koruma altına alıp uzmanları çağırdı.

Uzmanlarımız olay yerine geldi ve ilk soruyla başladık:

 

Bulunan bu parçalar gerçekten de kemik mi?

 

Adli Bilim uzmanları tarafından kolaylıkla cevaplanabilir bir soru.. Degil mi?

Parçaların kemik olduğuna emin olunması halinde 2. soruya geçelim:

 

Kalıntılar insana mı ait?

 

Bir Adli Antropolog tarafından kolaylıkla cevaplanabilecek bir soru daha..

Çünkü insan ve hayvan iskeleti anatomik açıdan ayırt edici farklılıklar gösterir. Şekil ve uzunluk bu aşamada önemli etkenlerdir.

Uzmanımız iskelet parçalarının bir insana ait olduğuna karar verdikten sonraki sorumuz şu:

 

Bu kalıntılar bir kişiye mi ait; yoksa birden fazla mı?

 

Bu aşamada iskelet parçalarının sayısına ve boyutlarına göre bir gruplandırma yapılabilir.

Sonuçta ancak DNA analiziyle kaç kişiye ait olduğu kesin olarak belirlenir.

Elimizde bir kişiye ait iskelet kalıntısı olduğunu varsayalım.

Şimdi bu kalıntıları kimliklendirmemiz gerekir:

 

İskelet parçaları bir kadına mı; bir erkeğe mi ait?

 

İskeletten cinsiyet belirlemede morfolojik ve metrik yöntemler kullanılır.

Morfolojik yöntemde, daha belirleyici unsurlar içerdiğinden, çoğunlukla kafatası ve pelvisten (kalça kemiği) yararlanılır.

Eğer morfolojik tespit mümkün değilse metrik yönteme veya DNA analizine başvurulur.

Sıra geldi yaş tahminine:

 

Kalıntılardan cinsiyetini tahmin ettiğimiz birey kaç yaşlarında olabilir?

 

Öncelikle bebek/çocuk, genç ve erişkin olarak bir gruplama yapılır.

Çünkü bu aşamada her bir grup için ayrı yöntemler kullanılır.

Çocuklarda dişlere bakılır. 

Bu mümkün değilse uzun kemiklerin gövde uzunluklarına -epifiz- ve kaynaşmadurumuna bakılır.

Gençlerde epifiz plakta kaynaşmaya bakılır.

Diş bulunursa 3. moların gelişimine bakılır.

Erişkinlerde pelviste bulunan pubic symphisisin yüzeyine ve kenar değişimlerine bakılır.

Ayrıca kafatasında suturların kaynaşmasına, kaburgaların sternumla (göğüs kemiği) birleşme noktalarına, uzun kemiklerde spongioz (süngerimsi) dokuya, diş aşınmalarına ve pelviste auricula yüzeyine de bakılabilir.

Kimliklendirmede diğer bir soruda sıra:

 

Kişinin boyu ne uzunlukta?

 

Burada en çok matematiksel yöntem kullanılır. Uzun kemiklerden ölçüm yapılır. Bu yöntemin dışında anatomik, somatometrik ve eksik uzun kemiklerden yararlanılan yöntemler bulunmaktadır.

Kişinin ırk tahmini de yapmak gerekir. Bu konuya fazla değinmeyeceğim. Çünkü günümüz toplumlarında iskelet kalıntılarından ırksal ayrım yapmak çok net sonuçlar vermeyebilir.

Peki kalıntılarda patolojik bulgular var mı?

Bulunan iskelet parçaları üzerinde –varsa- tespit edilen patolojik bulguların şekli ve özellikleri tanımlanmalıdır.

Kalıntıları kaldırıldıktan sonra alan yeteri kadar incelendi mi?

Daha küçük kemik parçaları veya kişiyle/olayla ilgili bilgi sahibi olmamıza yarayacak bir takım bulgular elde edilebilir.

Son olarak:

Elde edilen iskelet kalıntılarının kayıt işlemleri yapıldı mı?

Bu başlı başına bir konudur.

Olay yerinde bulunan tüm veriler kayıt altına alınmalı ve doğru şekilde etiketlenerek usulünce kuruma gönderilmelidir.

Aslında her bir soru kendi içinde birer ders konusu niteliğindedir.

Bir giris yazisi oldugunu dusunerek, oldukça kısa ve açık tutmaya çalıştım. Sonraki yazilarimda her bir konuyu derinlemesine tartisacagim.

Sizlerin de yorum ve yonlendirmeleriyle degerli bir Turkce kaynak olusturmak, gerek ogrenciler ve akademisyen ya da uzman antropologlar ve gerekse konuya yalnizca ilgi duyan insanlar icin faydali olacaktir.

Advertisement

About nurdansezgin

1985’te İstanbul’da doğdum. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladım. Ankara Üniversitesi Antropoloji Bölümü'nde, 2007 yılında Doç. Dr. Mehmet Sağır’ın danışmanlığında “18-25 yaş aralığındaki 100 erkek ve 100 kız öğrenci arasındaki el ve yüz uzunluklarının incelenmesi” konulu tezimle lisans; 2012 yılında İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Sosyal Bilimler Anabilim Dalı’nda, Prof. Dr. Mehmet Yaşar İşcan’ın danışmanlığında “Alt yüz bölgesinden morfolojik yöntemlerle yaş tayini” konulu tezimle yüksek lisans ve yine aynı birimde 2017 yılında Doç. Dr. Gökhan Ersoy’un danışmanlığında “Dijital ortamda insan yüzlerindeki yaşa bağlı değişimlerin metrik olarak incelenmesi” konulu tezimle doktora eğitimimi tamamladım. 2016/2017 eğitim öğretim yılında İstanbul Aydın Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu’nda eğitim vermeye başladım. 2019 yılı Şubat ayından itibaren İstanbul Arel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksek Okulu Sosyal Hizmet Bölümü’nde görevime devam etmekteyim.

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.